28 Aralık 2014 Pazar

UYDURMACA PASTA :)

Yeni yıl geldi,çattı ve ben 2014 den hiç bir şey anlamadım desem yeridir.Ben yine her zaman ki gibi zamandan şikayetçiyim ne hızlı geçiyor günler,aylar,yıllar... :) neyse bizde sağlık,huzur,başarı dileyelim.Bu aralar yine yeniden pastalara sarıldım hem çok fazla yapıyorum hem çok fazla yiyorum(umarım daha sonra bu yüzden sıkıntıya düşmem:) ).Geçenlerde TİRAMİSU yapayım dedim de o bana biraz ağır geliyor içindeki nescafe,kakaolu kek vb,bende kendi kafamdan uydurmaca TİRAMİSU yaptım:) ama çok lezzetli oldu ve sizlerle paylaşayım dedim.
                                        MALZEMELER:   Bir adet hazır sade kek ,2/5 su bardağı süt,3 yemek kaşığı un,3 yemek kaşığı şeker bu malzemeler pişirilip muhallebi kıvamın gelecek ve az soğuduktan sonra 1 paket labne peynir içine atılır ve iyice karıştırılır.Keki ıslatmak içinse sütlü nescafe.                                                                                 YAPILIŞI: Kekin ilk tabakasını sütlü nescafe ile ıslatılır ve yapılan malzeme bolca sürülür,aynı işlem üst tabaka içinde yapılır,en son olarak da kakao serpilir.                                                                                                                             AFİYETLE :)    

19 Aralık 2014 Cuma

Anne olmak eskiden daha mı kolaydı ?

BALIM :)
Bugünün anneleri olarak dönüp kendi çocuğumuza baktığımızda: o zamanlar her şey daha mı kolaydı diye soruyoruz...Biz çocukken her şey çok farklıydı...Biliyorsunuz!Bir nesilde hayat  nasıl bu kadar değişti diye analiz etmek zor.Bakın nelerin farklı olduğuna dair küçük bir liste:                                                                                                                                                                                 Bebek bakıcıları:Eskiden bebek bakıcısına ihtiyaç yok muydu?Çocuklar yetişkinlerle birlikte düğünlere,tatillere,misafirliğe kısacası yetişkinlerin gittiği her yere giderlerdi.Eğer gelemeyecekleri bir yer varsa o zaman da anneanne, babaanne gibi faktörler devreye girerdi.Ben çocukken tanıdığım kimsenin çocuk bakıcı yoktu.Şimdi neredeyse herkesin var...Biz mi beceriksizleştik,annelerimiz mi çok yetenekliydi?                                                                                                                                 Oto koltuğu mu ?:Eskiden ailelerin güvenlik önlemi olarak gördüğü çocuklarını arka koltuğa oturtmaktı.Şimdi ise çocuk oto koltuğu kullanmayan ailelere canavar gözüyle bakıyoruz.Bu konuda tartışmaya gerek yok:çocukların trafikteki güvenliği konusunda önceki nesillerden öndeyiz.                                                                                                                                                                                                           Çocuğu eğlendirmek:Çocukları eğlendirmek diye bir kavram biz çocukken yoktu.Çocukların diğer çocuklarla eğlenmesi gerekirdi.Annelerimiz bizimle kaliteli,kalitesiz zaman geçirmek gibi endişelere sahip değillerdi.Zaman bir şekilde geçerdi ve aileden hiç bir yetişkin çocukları eğlenmesi gerektiğini düşünmezdi.                                                                                                                                                 Sigara:Çocukluk resimlerime baktığımda ortam genelde dumanaltı.Etrafta çocuk var mi,yok mu,sigara dumanı çocuğa zararlı mı,değil mı,diye bir endişe yok.Bu bilginin eksiliği beni hayrete düşürse de arkadaşlarımında da aynı durumun olduğunu görmek içimi rahatlatıyor.O zamanlar çocukları dumanla zehirlemek normalmiş.(Şehirlerarası otobüslerde,uçaklarda  bile sigara içildiğini hatırlayın...)                                                                                                                                               Çocuk sayısı:Biz çocukken kardeşi olmayan çocuk pek yoktu.Ailesinde bir eksiklik ya da ekstra kötü bir tarihçesi olmayan herkes en az iki,çoğunlukla da daha çok kardeşti...Şimdi tek çocuklu aile olmak gayet normal...2 çocuktan fazla düşünene ise deli gözüyle bakıyoruz.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          Oyuncaklar,kıyafetler toksik değil:O zamanlar Çin bütün dünyaya oyuncak göndermiyordu herhalde;zaten az olan oyuncakçılarda ya da çocuk kıyafeti satan yerlerdeki ürünler şimdiye göre tertemizdi, ya da toksik madde barındırma ihtimalleri üzerine düşünmek akıllara gelmiyordu.                                                                                                                                                                                                      Sokak özgürlüğü:O zaman şehir mi daha sakindi,aileler mi çocuklarına daha çok güveniyorlardı,mahalledeki taşkınlık oranı mı daha yüksekti bilmiyorum lakin ben bütün çocukluğumu sokakta oynayarak geçirdim.Mahalle arkadaşlarımla çeşitli top ya da taş oyunları oynar,akşam olup eve gelip hemen sızardık...Şimdi bizim çocuklarımızın ancak bol güvenlikli sitelerde oturuyorlarsa böyle bir özgürlükleri olabilir.

14 Aralık 2014 Pazar

KİME #ANNEDENİR ?

Gün içinde marketten alınacaklar, işte acilen takip edilecekler, evde organize edilecek çekmeceler, hafta sonu gidilecek etkinlikler gibi aynı anda ele alındığında bir erkeğe sistem kapattırabilecek listelere,
=Garson boy bir paltonun iki düğmesini kavuşturmak isteyen, erkek sesinin“Hava güzel yahu” salvosuyla geri çekilen, sonra hastalanan meleğe gece gündüz, üstelik de uykusuz bakabilen ellere,
=Aç kalsa da çocuğu yedi diye şarjı dolan hibrite,
=Yürüme acemisi adımlar çarpmasın diye ellerden tampon olmuş masa köşelerine,
=O illet trafik illa’ sıkışacağından, arka koltukta bağlanmış ve kuşkusuz ağlayan bebeğe güftelenmiş nağmelere,
=“Aman çok televizyon seyretmesin” diye netten özenle araştırılıp alınan çocuk kitaplarına, adam olacak ressamı muştulayan aktivite kutularına,
=Miniği üşümesin diye esen yele kalkan olmuş, bir kendine güneş kremi sürmeyi unutmuş plajdaki sırta,
=Akşama pişecek yemeğin listeden, sonra market alışverişinden, sonra da mutfak tezgahından geçen üretim hattına,
=Asansörde aceleyle sürülen ruja,
=Nasıl olup da toplandığı anlaşılmayan ortalığa,
=Okuldan dönüş saatinde kendini mutluluk kokusu olarak bulan vanilya ve hamura,  
=Düzen ruhu sahibine geçsin diye özenle katlanmış çocuk boy t-shirt kollarına,
=Tamirciyle buluşan musluğa, tıkanan mutfak lavabosuna,
=Armatürü ışıldayan ve lavanta kokan banyoya,
=Doğumhanenin sancılı ve eğreti çatalında hayatının aşkıyla tanışan bir çift bacağa,

Telefonda patronu, annesi ya da kocasıyla konuşur ve hatta iş hallederken içerideki odaya da pür dikkat kesilmiş kulağa, #annedenir dostum.

Gördüysen birini, aşk dolu bir öpücük kondur yorulmak bilmeyen yanağına. İhtimal ki, sahip oldukları aklına gelmiş ve solgun yüzü çoktan kavuşmuştur aydınlığa.


6 Aralık 2014 Cumartesi

İNANAMIYORUM

Geçen akşam mutfağı topluyorum. Babaları yok. Neredeydi acaba. Unutmuşum. Çocuklar içeride oyun oynuyor. Oğlan
yanıma geldi: “Anneciğim, yatağını dağıtabilir miyim?” dedi. Bizim evin klasik sorusudur bu. Yatma vaktinden önce
yatağımı dağıtmalarına izin veriyorum. Önceden gündüz de dağıtırlardı. Uzun süredir sadece gece dağıtımına izin var.
Böylece hem benim sinirlerim daha az yıpranıyor hem de onlar yatak dağıtma mutluluğundan geri kalmıyorlar. Bir de tabi
son enerjileri de çıkıyor, gece çabuk sızıyorlar.
“Evet,” dedim. “Hava kadardı, yatma saati yaklaştı, artık dağıtabilirsiniz.” Sevinçle fırladı içeri. “Kardeşiiiiiimmm, annemin
yatağını dağıtabilirmişiz.” Çığlıklarla yatağa koştular. Çocuk milleti garip bir şey, yıllardır değişmeyen rutinimiz bu ama hâlâ
her yatağımı dağıtışta, üzerinde her zıplayışta böyle neşe doluyorlar. Birkaç kere ben de denedim, zevkli harbi de bi esprisi
yok yani her gece her gece. Bal yiyen baldan usanır ama yatak dağıtmaktan usanmıyor benim veletler bir türlü. Tuhaf.
İkisi bir tepiniyorlar yatakta. Mutfaktan duyuyorum ben de. Yorgan yastık birbirine girmiştir yine. Hatta nevresimin içine
de giriyorlar. Mutlulukla bağırış çağırış. Zıp zıp zıp faslı başladı. Demek ki canı çıktı yatağın. Dağıtılmadık bir yeri kalmadı.
Şimdi de üzerinde tepiniyorlar. Neşeyle, kahkahalarla.
O sırada hiç olmadık bir şey oldu. Bir tangırtu tungurtu. Oğlan felaket bir şekilde ağlamaya başladı. Belli ki canı çok yandı.
Kız çığlıklarla beni çağırıyor. Hemen içeri gittim tabi.
Efendim, oğlan yatağın başına çıkıp oradan yatağa atlarken dengesini kaybetmiş, bacağı duvarla yatak başı arasına girmiş.
Baldırının iç kısmı küçük parmağım kadar soyulmuş. Hani eskilerin “E şeytan burnuna ossurdu tabi o kadar harekete,”
dediği durum var ya. Aynen ondan olmuş işte. Nasıl da ağlıyor yazık.
Kucağıma aldım, sakinleştirmeye çalıştım. Hiç susacak gibi değil. Ayağıma bir yastık aldım. Sallamaya başladım. Uzun
zamandır sallamıyordum oğlanı. Kocaman olmuş yahu. Bacakları iki kat oluyor artık sallanırken. Önceden karnıma
değmezdi. Hatta daha da önceden diz kapağıma anca gelirdi. Hatta daha da önceden ikisini bir alıp da sallardık ayağımıza.
“Ahmiiiiş,” dedim, “Ne kadar büyümüşsün sen. Önceden sen ağlayınca sakinleşmen için ayağıma alır sallardım. Şimdi
ayağıma sığmıyorsun.”
Biraz sakinleşir gibi oldu. “Ben küçükken sen beni hep ayağında mı sallardın?” dedi. Oo balık oltaya geldi, harika! “Evet,”
dedim, “Sana biraz küçüklüğünü anlatayım mı?”
Yaramaz çocuk dinlemekten sonra en çok sevdiği şey: Bebekliklerini dinlemek. Ağlamayı bıraktı, burnunu çekiyor sadece.
Anlatmaya başladım ben de. Kız da yanıma oturdu. Oğlan ayağımda.
Siz küçükken Ahmiş hep “Beni babam şallasın” derdi. Baban onu ayağına alırdı. Ben de Meleği sallardım. Sonra baban
uyuklamaya başlardı. Ahmiş de ayağından yuvarlanır pırrr diye kaçardı. Baban poposundan yakalardı. Tekrar ayağına yatırır
“Şimdi seni zebrande ediceeeem,” der hızlı hızlı sallardı. Sonra yine yavaşlardı. Yine uyuklamaya başlardı, yine Ahmiş pıırrrr
diye kaçardı.
Kaçma kısmında oğlan kahkahalara boğuluyor. “Yine anlat anne, yine anlat!”
Baban seni yakalardı. Battaniyeye sıkıca sarardı kaçma diye. Kafanı bile kapatırdı. Başlardı sallamaya. “Seni zebrande edicem!”
Sallardı, sallardı, sallardı…. Yine uyuklamaya başlardı. Biraz yavaşlayınca da sen pırrr diye kaçardın.
Kahkahalar kahkahalar.
“Peki ben ne yapardım, anne?” dedi kız.
Seni emzirirdim. Emmen bitince “Bay bay memmeee,” derdin.
Bay bay memme mi? Puhahaha! Kahkahalar kahkahalar.
Başka ne yapardım?
Şunu yapardın.
Başka başka?
Bunu yapardın.
Kahkahalar, kahkahalar…
Saatlerce bebekliklerinden konuştuk. Gece nasıl uyumazlardı, ne yaramazlıklar yaparlardı, biberondan içtiklerini nasıl
suratıma pıskırtırlardı, uyutmak için neler yapardık, neler oynardık…
Her hikâye sonunda kahkahalar, kahkahalar…
Onlar gülüştüler ama gözlerim doldu benim. Nasıl da büyüdüler yahu. O minik bebeklerin şimdi sabah kalkıp okula gittiğine
inanamıyorum. Gece saatlerce ayakta sallanan bebeklerin artık kendi yatakları olduğuna, uyumadan koro halinde Fatiha
okuyup uyuduklarına inanamıyorum. Gecenin bir yarısı, diken gibi saçlar, kıpkırmızı gözlerle mama hazırladığım
bebeklerin artık bırakın kendi kendilerine yemek yemeği, yemek hazırlarken bana yardım ettiklerine inanamıyorum.
Sokakta bir o tarafa bir bu tarafa koşup sırtımdan der döktüren bebeklerin aklı başında oyun oynadıklarına inanamıyorum.
O küçücük bebeklerin bu çocuklar olduğuna inanamıyorum.
Dakikaların bile geçmediği günlerle yılları devirdiğime inanamıyorum.
Ne ara geçti bunca zaman, ne ara büyüdü benim minnacık bebeklerim…
Vallahi de billahi de inanamıyorum!

KAYNAK
 

3 Aralık 2014 Çarşamba

AFACAN :)

Aralık 3 olmuş ya şu günler de ne çabuk geçer oldu.Yine her zaman ki gibi koşuşturmalar sürüp gidiyor.Tahir şu aralar çok afacan oldu, maşallah hiç yerinde durmuyor :) meraklı köfte her şeyi görmek,dokunmak istiyor en doğal hakkı olarak.Hafta sonu Isparta'ya kardeşimin yemin törenine gittik ailecek,küçük ama çok güzel,temiz,bakımlı,şehir.Şans bizden yanaydı hava güneşli gayet sıcaktı bizde bol bol gezdik... :)
Canım'mısın benim'misin herşeyim'misin sen... Tahir paşa bugün 15 aylık oldu,sağlıklı nice aylara inşallah...Bugün dünya engelliler  günü biz anneler çocuğumuz ölürse ne yaparız diye düşünürken,engellilerin anneleri ise ben ölürsem ona ne olur diye düşünüyor.Allah onlara ve ailelerine dayanma gücü versin....AMİN

9 Kasım 2014 Pazar

EN SON EMEKLERİM

Ben yine koşturmaca,yine yorulmaca işin güzel yanı bu tempoya alıştım ben,çalışmadığım günler kendimde eksiklik görüp hemen ev işlerine başlıyorum,Oğlum günden güne değişiyor,bu aralar pek bir müzik meraklısı oldu :) sürekli oyun peşinde.Şu aralar yeni kitaba başladım bu arada SARAH JIO'nun tüm kitaplarını okudum,ve yeni kitabını sabırsızlıkla bekliyorum,gerçekten harika bir yazar. Okuduğum kitap ise,UÇURTMA AVCISI (KHALED HOSSEINI),arkadaşlık,ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman...                                                                                                                        Bugünlerde el emeklerim çok beğeniliyor ve siparişlerim artıyor,
Loğusa tacı ve patik süsleme etkinlik adı çalışmam.
Vazgeçilmez eğitici yastıklarıma yep yeni örneğim ve keçe kravatımız.

11 Ekim 2014 Cumartesi

KENDİMCE...

Oğlum 13 aylık olurken,birde baktım 23 yaşımdayım ve evleneli 3 yıl olmuş.(eşim 29 yaşında)Hey gidi günler,bu aralar 3ler deyim doğrusu,ben zamana yetişemiyor muyum ? Yoksa o koşar adımlar lamı ilerliyor hayatta düşünülür doğrusu,yazmayı seviyorum burada kendimi yeni keşfe çıkmış toy yazar olarak görüyorum, tabi şimdilik ilerde hedefim VEFA ENVER olarak kendimden emin,başarılı tabi sadece blog yazarı olarak görmek istiyorum nasip olursa...Çalışan bir bayan olarak hem anne,hem ev hanımı çok zor gerçekten şuan iş yerimdeyim burası benim dinlenme yerim kendim ile ilgili tüm işlerimi burada hallediyorum.Hayat kendinden hiç ödün vermiyor hep bizden alıyor bugünlerde bunu anladım.Ben bu aralar kendimi çok sorguluyorum nedense,Hayat sürprizlerle dolu ama ben bu sürprizlerden korkuyorum...

23 Eylül 2014 Salı

FRANSIZ EBEVEYNLERDEN HAYAT KURTARAN 7 TAKTİK

1. Kendinden emin bir ‘hayır’ işe yarar
Bir asker gibi katı disiplinle hareket etmek değil ama sakin ve kendinden emin şekilde çocuğa yetkinin kimde olduğunu göstermek gereklidir. Ağzınızdan çıkana önce kendiniz inanmalısınız. Bağırmak, telaşlanmak ve uzun uzadıya açıklamalar yapmak yok- nazik olun ama gücün sizin elinizde olduğunu da unutmayın.
2. Çocuklar kendi kendilerini eğlendirebilmelidir
Bir çocuğun kendi kendine yetebilmesi ve her an tüm ilgiyi üzerinde toplamaya çalışmaması önemlidir. Annesi bir şeyle meşgulken kendi kendine oyun oynayabilmelidir çocuk, yoksa her seferinde ağlama krizi, tepinme ya da bağırmalarına katlanmak zorunda kalırsınız. Onu sevdiğinizi bilsin ama sadece onunla ilgilenemeyeceğinizi de!
3. Yetişkin zamanı da önemli
Ebeveyn olmanız, başka hiçbir şey olamayacağınız anlamına gelmez. Fransız anneler verecekleri öğütleri geliştirmek ve doğru kelimeleri seçip bunu çocuklarına anlatabilmek için alıştırma yaparlar. Aile zamanı dinamik ve keyiflidir ama yetişkin zamanı da önemlidir ve çocukların buna saygı duymasını sağlamak ben merkezci birer despot olmak yerine onları anlayışlı insanlar olarak büyütmenin ilk adımıdır.
4. Sabır ve düzen olmazsa olmaz
Çocuklara hemen her istediklerine sahip olamayacaklarını öğretmek çok önemli. Sırasını beklemeyi, diyalogları bölmekten çekinmeyi, verildiği zaman şekerlemelerin tadını çıkarmayı ve belirli bir yemek yeme düzenine uymayı öğrenmeliler.Bu eve ve aileye huzur getirecek, tatsız gerginliklerden uzak tutacaktır.
5. Bağımsızlık iyi bir şeydir
Fransız ebeveynler ailede karar verenlerdir ama bu çocuğun bağımsızlığını inkar ettikleri anlamına gelmez. Tam tersine çocuklarını bağımsız olmaları için teşvik ederler. Fransız anneler çocuk parklarında çocuklarının peşinde koşturmazlar. Fransız çocuklar 18 yaşını doldurana kadar koruyucu bir balonun içinde tutulmazlar.
6. Özel yemek yok
Çocuklar, ailesi ne yiyor ise onu yemelidir. Çorbasını, bezelyesini ve her türlü sebze yemeğini tüketen çocuklar daha sağlıklı ve daha az kaprisli büyürler. Üstelik yemek seçmeyen bir çocuk ebeveynin ekstra zaman ve efor harcamamsı için de idealdir.
7. Çocuklarınıza çok yüklenmeyin
Fransız ebeveynler bir kurstan diğerine çocuklarını sık boğaz etmez, bunun yerine birlikte daha çok vakit geçirmeye özen gösterirler çünkü aile bireylerinin birbirlerine ayırdıkları zaman çok önemlidir ve hep öyle kalacaktır. 
 alıntıdır.HT HAYAT. Benimde oğlumu ALLAH ın izni ile iyi huylu vicdanlı rabbini çok iyi tanıyan korkan vatanına milletine saygı duyan bir evlat yetiştirmek tek temennim,yalnız bu pek de mümkün olmuyor çalıştığım için oğluma çok fazla zaman ayıramıyorum,çalışmam da kendisi için aslında geleceği için daha iyi hayat şartlarını yaşayabilmesi için,ALLAH bana güç ve sabır versin bende oğlumu güzel huylu yetiştireyim inşALLAH :)

13 Eylül 2014 Cumartesi

DOĞUM GÜNÜM

Geçen bir yazımda dediğim gibi EYLÜL ayı benim için çok önemlidir,hem dünya tatlısı oğlumu kucağıma aldığım ay hemde en çok sevdiğim eylül ayı mevsimi de güzeldir doğrusu,3 eylül oğlumun doğum günüydü eşim ve ben çalıştığımız için dün akşam yaptık her şey çok güzeldi Tahir oğlum da mutluydu.
 pastamız için serra'nın mutfağına çok teşekkür ederiz,çok güzeldi emeğine sağlık
bunların yanında hediye olarak yaptığım mağnetler
ve de hatıra çerçevemiz :)
ve deeee afişimiz :) :) biraz fazla mı oldu ne ?

12 Eylül 2014 Cuma

CANIM ARKADAŞIM

Canım arkadaşım,dostum,ablamın bana mutfağımda kullanmak için vermiş olduğu tarif defterim o kadar güzel kaplanmış ki kullanmaya kıyamam ki ben,çok teşekkür ederim,hayatımda almış olduğum en kıymetli hediyeler arasında :) 

HEDİYELİK SABUN

Diş buğdayında misafirlerimize hediye olarak verdiğimiz sabunlar :) çok beğenildi,

KEÇE KRAVAT

Oğlum hayatıma neşe getirdin sen,ben bile bu kadar becerikli olduğumu bilmezdim bu yavrucak için yapmadığım kalmadı desem :) abartmış olmam ki,sonun da keçe ile kravat yaptım,gören istiyor ne olacak sonumuz oğluma yaparken yeğenime de yaptım :)
 Bayağı beğenildi :) bir tane de ilk olarak sipariş aldım   

KAPI SÜSÜM

Keçe işinde kendimi aştım mı ne ? Sevdiklerim için yapınca daha bir güzel geliyor insana 
 paşamın odası için yaptığım kapı süsü :)

EĞİTİCİ YASTIK 4

Herkese yaparım da paşama yapmaz mıyım ? canım oğlum birtanesin sen

EĞİTİCİ YASTIK 3

Hatay da biraz daha fazla keçe satan yerler olsa,ne güzel olurdu hem renk seçeneğimiz olurdu,hem de belki daha uygun olurdu,bu yastıklar bitmez bende o kadar çok kuzen akraba var ki :) 
buda kuzenimin kızı için yaptığım yastık :)

EĞİTİCİ YASTIK 2

Bu tür etkinlik yapmaya bayılıyorum,hediye ettiğim çocukların heyecanını görünce daha çok mutlu oluyorum,,,
bu cimcime de yeğenim olur,

4 Eylül 2014 Perşembe

3 EYLÜL

Eylül ayı hayatıma öyle güzellikler kattı ki ! Can tanem biricik oğlumu kucağıma aldığım o sıcak 3 eylül gününü hiç unutamam ki, canım bir tanem evimin neşesi oldu,evlat nedir ? evlat;uykusuzluk,aç kalmak,yoruldum yeter diyememek, hep onu düşünmek aklından hep onu gerçirmek onun bir gülümsemesini bile abarta abarta çevrene anlatmak,kısaca sen oğlum benim en önemlim oldun,ve bana hayatta öyle güzel ve yerinde ders verdin ki keşke daha önce gelseymişin,benim ANNEM i bana tattırdın,meğer ne melek miş ne kadar yüceymiş annem canım bir tanem beni 9 ay karnında taşımış ve o yoklukta o zor zamnalarda beni bir odanın içinde doğurmuş.Şimdi oğlum ve annem sizler benim vazgeçilmezim siniz,hayat siz varsanız güzel bana KAR TANESİ oğlum iyi ki doğdun paşam çok şükür seni bana verene RABBİM senin acını göstermesin bize nice sağlıklı mutlu huzurlu yıllaraaa...

27 Ağustos 2014 Çarşamba

YÜRÜYORUZ

Tahir'm canım oğlum,içimdeki mutluluğun tek sebebi günler geçiyor sen büyümeye devam ediyorsun bu günlerde biraz halsiz olsanda sana doymak ne mümkün,evlat can mış gerçekten,allah senin acını göstermesin bize,yürümeye başladın artık sen yaşını doldurmana da çok az kaldı,şuan yine iş yerindeyim ve sen yoksun herşey senin için evladım,benim çalışmam senin için senin geleceğin ilerde daha iyi hayat yaşayabilmen için,,,,,

2 Ağustos 2014 Cumartesi

KAŞARLI PİDE


bim de satılan pide harika oluyor pratik kolay nefis az malzeme görüntü şahane,herkesin denemesini isterim 

KEÇEDEN TİŞÖRT SÜSLEME

oğlum için yaptığım,diş buğdayında giydiği tişört ü bayağı beğeni aldı,bal böcüğüme de çok yakıştı doğrusu :)


EĞİTİCİ YASTIK

Zaman zaman sevdiklerime yaptığım keçe ile bir etkinlik,çok severek yapıyorum.


sevimli baykuşum :)


Yastığın bitmiş hali 

BAYRAMM

Bayram ı beklerken bayramda geldi geçti,bu bayramın adı neden şeker bayramı hiç bilmem ama benim bayramın adı gibi şeker geçti,eşim ailem oğlum herşey çok iyiydi.bol bol gezdik eğlendik yedik içtik allah huzurumuzu bolmasın inşallah,buda bayramdan ufak bi mutluluk karesi :)) 

**Zaman**





27 Haziran 2014 Cuma

ADINI KOYAMAM Kİ

                                   
bendeki mutluluğun yerin tarifin adı yok bebeğim ne güzel miş senin gibi evlada nasip olmak ne yüce anne olmak,evimizin neşesi mutluluk kaynağımız.çok şükür bin şükür seni bize verene,bugünlerde daha farklısın gerçi hergün yeni şeyler öğreniyorsun bu aralar senin elini kulağına götürmen alo deyip gülücük saçman öldürüyor beni,allah acını göstermesin bize :) can

bekarlığa veda gecesi



Hafta sonu görümcemin gecesi vardı,çok eğlendik çok güldük ve oynadık yaklaşık 1 ay sonra düğünü olacak bu kadar erken yapmasının sebebi araya ramazan ın girmesi,allah pişman etmesin her seveni hayırlısı ile kavuştursun birbirine,sevmek sevilmek heycan mutluluk gözyaşı bunlar paha biçilmez bence değerini bilmek gerekir her anın,gelen misafirlere verilen hediye sepet içinde neler var neler resim attım,fikir edinmek isteyen bakabilir,çok eğlenceli oluyor tavsiye ederim


25 Haziran 2014 Çarşamba

KOŞUŞTURMALAR

bu aralar öyle çok yoruluyorum ki,zaman çok hızlı geçiyor ve ben bu hıza çoğu zaman yetişemiyorum.işim,eşim,evim,oğlum hepsi ayrı güzel en başta tahir ve babası gelir tabi,bu aralar herkeste tatlı bir koşuşturmaca tatlı bir heyecan ramazan ayına çok az kaldı çok güzel son 3 gün 11 ayın sultanı ramazan-ı şerif allah ağzımızın tadını bozmadan güzel güzel geçirmeyi nasip etsin,allah her yıla nasip etsin,oğlumun ilk ramazanı olacak tabi o anlamaz henüz çünkü daha 9 aylık,aklımda öyle güzel planlarım var ki evime misafir alacağım kısmet se hergün çok güzel çok özel sofralar hazırlacağım nasip olursa tabi,allahım bizleri senin yolumdan ayırma evimdeki huzuru bereketi hiç bozma rabbim (amin)

9 Haziran 2014 Pazartesi

BALBÖCÜĞÜM,

balböcüğüm 9 aylık canım benim,günden güne değişiklik gösteriyor.bebeğim son kontrolü 9 kilo 70 cm. her şey yolunda.ben eşim ve bebeğim çok şükür Rabbim sana çok mutluyum, :)

15 Mayıs 2014 Perşembe

HOŞGELDİN HİRA M

geçen haftalarda çok sevdiğim arkadaşımı ziyarete gittim,doğum yapmış 10 günlük dünya güzeli HİRA bebeği gördüm.masum güzel sevimli allah bahtını açık etsin ailesine hayırlı evlat olsun inşALLAH.Bebeğimiz foto su yok ama bebek şekerlerini hemen çekip sizlerle paylaşmak istedim 
:) 

2 Mayıs 2014 Cuma

ELMALI PUDİNĞ

   
     6.AYDAN İTİBAREN                                                                                                                                                                              malzemeler: 1 adet orta boy elma , 1 çay bardağı çekirdeksiz kuru üzüm,1 yemek kaşığı pirinç,1,5 su bardağ su                   YAPILIŞI: kuru üzümleri yıkayıp tencereye koyun ve elma kabuklarını soyup temizledikten sonra ince ince dilim halinde tencere ilave edip yıkanmış pirinçleri ekleyin.Pirinçler yumuşayıp parçalanana kadar ortalama 15.20 dk pişirin.blenderle iyice parçalayıp pürüzsüz kıvama getirin,puding ısısına gelince bebeğinize yedirin.AFİYET OLSUN, ( puding i elma yerine muz armut çilek gibi meyvelerle hazırlayarak bebeğinize yedirin) 

OĞLUM

cantanem yarın 8 aylık oluyor ağzında toplam 6 dişi var,hayat neşem seni öpmelere doyamıyorum.

28 Nisan 2014 Pazartesi

DİŞ BUĞDAYI

Diş buğdayında misafirlere verilmek üzere yapmış olduğum ufak şirin hediyelik sabunlar :)
 

diş buğdayı

Nisan ayının 26 sı cumartesi  gününde can tanem herşeyim oğluma diş buğdayı ve buçuk kınası yapıldı,kına için her ne kadar geç olsa da,paşam 8 aylık oldu,ama olsun herşey harikaydı,çok güzel oldu.Rabbim nice güzel günler göstersin bize,





18 Nisan 2014 Cuma

17 Nisan 2014 Perşembe

KUTLU DOĞUM HAFTASI

hayat neşem bebeğim annesinin can oğlum,bugün tam olarak 7 ay 13 günlüksün ve sana 41 kere maşallah olsun,bu hafta bizim için çok önemli KUTLU DOĞUM HAFTASI Peygamber efendimizin doğduğu ay ve haftadır bu ayda selavat çekmek çok önemlidir ALLAHÜM ME SALLİALA SEYYİDİNE MUHAMMET,Bu arada benim can oğlum artık çok iyi bi şekilde sürünüyor çok seviyorum seni çok tatlısın allah tüm isteyenlere nasip etsin ( amin)günler çok hızlı geçiyor ve ben yine işteyim sen evdesin :( çok şükür bu günümüze sen den gelene çok sükür allahım :))

6 Nisan 2014 Pazar

İLKBAHAR

nisan ayının ilk pazarı bugün,bahar kendini iyice belli ediyor artık ne güzel kuşlar iş yerimde yanıma kadar gelebiliyorlar.(havalimanı) pazar günü çalışmak güzel değil bence evimde 7 ay 3 günlük oğlum ve pek değerli canım sevgilim kocamı evde bırakmak hiç hoşuma gitmedi burası bugün eğlenceli :) akşam annemler de kebap ziyafetimiz var yarın da iş arkadaşım esra yağız (doğum izninde) onu ziyarete gideceğim...hayat,zaman çok hızlı geçmemeli anı yaşayamıyoruz günler haftalar birbirini kovalarken biz yaşlanıyoruz oğlum büyüyor herkes aynı kalsa yaşam değişse olmaz mı ? ailemi çok seviyorum(annem,babam,ablam,2 kardeşim) benim için çok değerli allah onlara gönüllerinden geçenleri versin bizi birbirimizden ayırmasın (AMİN) Oğlum (TAHİR) Eşim ( ERCAN) siz olmazsanız ben olamam canlarım...

4 Nisan 2014 Cuma

:) :)

dün oğlum tam 7 aylık oldu.ağzında toplam  3 dişi var, çok sevimli kuzucuk oldu bu :))

27 Mart 2014 Perşembe

TAHİR'İN ÇORBASI

dün can oğluma yeni bir çorba yaptım bugün babaannesi yedirecek inşallah sever :) malzemeler : 6 bardak tavuk yada et suyu,250 gr.yoğurt,1 yumurta,2 yemek kaşığı un,bir avuç pirinç,mevsimine göre bir kabak yada orta boy kereviz,tereyağı(dilerseniz)kuru nane yapılışı : kabağı yada kerevizi iyice yıkayın soyun ve rendenin ince tarafından rendeleyin.Sebze yoğurt yumurta un ve pirinci tencereye alıp iyice karıştırın içine et/tavuk suyunu ekleyip ateşi açın çorba kaynayana kadar sürekli olarak karıştırın biraz tereyağı ekleyin pirinçler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirin en son olarak kuru nane ekleyin :) afiyet olsun

25 Mart 2014 Salı

MEYVE KONSERVESİ

 internet ten bulduğum meyve konservesini hazırladım bebeğime çok sevdi ben de çok sevdim bir kaşık ona yedirdim bir kaşık ben yedim :) malzemeler : havuç,elma,portakal,ayva,armut,muz,kuru kayısı ve kuru hurma malzemelerin hepsi tencerede haşlanır blendr dan geçirilir sıcak sıcak kavanozlara konur ve ters çevirilir,buzdolabında saklanır,ben bebeğimin hazır mama kavanozlarına koydum günde bir tane çıkartıyorum 6 günlük yaptım,

İLK ÇORBAMIZ

bebeğime dün ilk kez çorba yaptım,1hafta sonra 7 aylık olacak ilk yemeğini benden yemesini isterdim ama çalıştığım için babaannesi bakıyor o yedirecek :( malzemeler : 1 kabak,1 patates,1 avuç içi pirinç ve bulgur az suda haşlanır blendrdan geçirilir ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı konur,afiyet olsun :)       

24 Mart 2014 Pazartesi

CANIMIN İÇİ

 bebeğim canım oğlum günler çok hızlı geçiyor ve ben sana doyamıyorum.rabbim sana elhamdurillah :)

18 Mart 2014 Salı

İLK DİŞİMİZ :)

Evlat sen ne yücesin hayat seninle güzel yaşama sebebim,ailemin kıynetini daha iyi bilir oldum senden sonra iyi ki geldin hayatıma canım oğlum tahir,ilk dişini 6 aylıkken çıkardı.